1 Haziran 2016 Çarşamba

SOLUNUM SISTEMI

SOLUNUM SİSTEMİ
Kan hücrelere besin ve oksijen taşır. Hücrelerde taşınan bu besinler oksijenle yakılır.Besinlerin bu şekilde oksijenle birleşerek enerji açığa çıkarması olayına solunum denir.Solunum olayı sonucunda su, karbondioksit gibi atık maddeler açığa çıkar.Oluşan enerji vücutta kullanılır.Su ve karbondioksit ise dışarı atılır. Solunum organları (Solunum sistemi), akciğerlerle, havayı dışardan alıp akciğerlere taşıyan burun, yutak, gırtlak ve soluk borusudur. Deri de yardımcı solunum organıdır Hücrelerimizde gerçekleştirilecek solunum olayı için gerekli oksijeni dış ortamdan alan ve karbon dioksitin dış ortama verilmesini sağlayan sisteme solunum sistemi denir.
Solunum sistemimizi oluşturan organlar; burun, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerdir. Yutak ve deri, solunuma yardımcı organlardır.

1.Burun: Solunum havasının alınmasını ve nemlendirilmesini sağlar. İçerisinde bulunan kıllar ile solunum havasının temizlenmesini sağlar. Aynı zamanda koku alma organıdır.Sümüksü sıvı sayesinde havadaki tozları ve yabancı maddeleri tutar.

2.Yutak: Burun ve ağız boşluğunun yemek ve soluk borusuna açıldığı bir yol ağzı gibidir. Burun ve ağızdan alınan havanın soluk borusuna iletilmesini sağlar.

3.Gırtlak: Soluk borusunun üst kısmının genişlemiş bölümüdür. İçerisinde konuşmamızı sağlayan ses telleri bulunur.

4.Soluk Borusu:Yutak ve akciğerleri birbirine bağlar. Üst üste dizilmiş yarım yay şeklindeki kıkırdak halkalarından oluşur. Soluk borusu dördüncü sırt omuru hizasında ikiye ayrılarak bronşları, bronşlar da akciğer içerisinde dallanarak bronşcukları oluşturur. Bronşçuklar da alveol (hava keseleri) ile sonlanır. 

a) Akciğerlerin yeri ve yapısı: Akciğerler göğüs boşluğunda bulunur. Kalple birlikte göğüs boşluğunu doldurur. Göğüs ve karın boşluğunu ayıran diyafram denilen zarın üzerindedir. Arası özel bir sıvı ile dolu iki katlı zarla çevrilmiştir. Akciğerlerin yapısı süngere benzer. Hacmi büyüyüp küçülebilir. Rengi açık pembedir. Sağ akciğer 3, sol akciğer 2 bölümden yapılmıştır. Bu bölümlere lob denir. Sol akciğerin 3. lobunun yerini kalp almıştır.Bronşlar akciğerlerin içinde bronşcuklarla devam eder. Bronşçukların ucunda üzüm salkımına benzeyen alveol denilen hava keseleri bulunur. Alveoller kılcal kan damarları ile çevrilidir. Oksijen ve karbondioksit değişi-mi alveollerde gerçekleşir. Alveole giren havadaki oksijen kılcal kan damarlarına geçer. Kirli kandaki karbondioksit de yine alveollerde tutularak dışarı verilir. Buna hücre dışı solunum denir.

b) Akciğerlerin görevleri: Akciğerlerin çok önemli olan iki görevi vardır. Dışarıdaki havayı alıp (soluk alma), hava içindeki oksijenin alveollerin etrafındaki kılcal kan damarlarına geçmesini sağlamak. Organlardan kirli kanla gelen karbondioksiti alveollere alıp dışarı atılmasını (soluk verme) sağlamaktır.

Solunum Olayı: Temiz kandaki oksijen, vücut hücrelerine geçerek şekerle (glikoz) reaksiyona girer. Bu olayahücre içi solunum denir. Hücre içi solunum bir yanma olayıdır. Yanma sonucunda enerji, karbondioksit ve su açığa çıkar. Enerjiyi vücudumuz kullanır. Su ve karbondioksit kana verilir. İnsanlarda solunum olayı, göğüs ve akciğerlerin daralıp genişlemesiyle sağlanır. Bu olay, göğüs ile karın boşluğunu ayıran düz kaslardan yapılı diyafram ile kaburgalar arası kasların kasılıp gevşemesi sonucu oluşur. Hücre içi solunumun denklemi;

Oksijen + Besin —> Karbondioksit + Su + Enerji

Akciğerlerin sağlığının korunması için; Soluduğumuz hava, olabildiğince temiz ve nemli ol malı. Terli iken soğuğa çıkılmamalı Kapalı yerlerde fazla kalmamalı. Toz, toprak, duman (sigara akciğer kanserinin er önemli nedenidir) gibi maddeler solunum havasında bulunmamalı

6) Diyafram kası:Göğüs boşluğunun alt kısmını kaplayan yassı bir kastır. Aşağı-yukarı kasılıp gevşeyerek göğüs boşluğunun hacmini değiştirir. Bu nedenle akciğerlere hava giriş-çıkışı kolaylaşır. Ayrıca göğüs kasları kasılıp gevşeyerek kaburgaların açılıp kapanmasını ve akciğerlere havanın girip çıkmasını sağlarlar.Diyafram aşağıya doğru çekilip, göğüs kasları kasıldığında kaburgalarımız yukarı kalkacağından, göğüs boşluğunun hacmi genişler. Akciğerlere hava dolar, soluk alırız. Diyafram yukarı doğru şişkin; kaburgalarımızı hareket ettiren kaslar gevşek iken göğsümüzün hacmi küçülür. Bu durumda dışarıya hava verilir.Dakikada 16-18 defa soluk alıp veririz.

Soluk alma:Soluk alma olayında sırası ile şu olaylar gerçekleşir:
1. Kaburgalar arasındaki kaslar kasılır.
2. Diyafram kası kasılır.
3. Göğüs boşluğu genişler.
4. Akciğerler genişler.
5. Akciğerlerdeki hava basıncı düşer.
6. Oksijen alveollere kadar gelir.

Soluk verme Soluk verme olayında da sırası ile şu olaylar gerçekleşir:
1. Kaburgalar arası kaslar gevşer.
2. Diyafram kası gevşer.
3. Göğüs boşluğu daralır.
4. Akciğerler daralır.
5. Alveollerdeki karbondioksit dışarı atılır.
Soluk alıp-verme olayı kısa süreli olarak kontrol altında tutulabilmesine rağmen isteğimiz dışında işleyen bir olaydır.


Deri:Derinin görevlerinden biri de solunum organı olan akciğerlere yardımcı olmasıdır.Deri üzerinde bol miktarda gözenekler bulunur. Deri, ter ve dışarıdan gelen kirlerle tıkanmadığı sürece O2 alıp CO2 verme görevini rahatça yapar. Bu nedenle her banyoda derinin gözenekleri açıldığından banyo sonrası rahatlanır.Derinin gözenekleriyle alınan O2 hemen derinin altında yer alan kılcal kan damarlarına geçerek vücuda dağılır. Aynı şekilde deri altındaki kılcal damarlara gelen kandaki CO2 de derideki gözeneklerden atılır.

Solunum Sistemi Hastalıkları:Boğmaca, nezle, kızıl, kızamık, kabakulak, menenjit zatürree, zatülcenp, çiçek, su çiçeği, verem, difteri (kuş palazı) dır.

24 Mayıs 2016 Salı

1- Boşaltım Sistemi :
Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için dışarıdan aldıkları besin içerikleri, vücutta enerji üretimi için, yapım ve onarım için ve düzenleyici olarak kullanılır. Besin içeriklerinin hücrelerde yaşamsal faaliyetlerde kullanılması (besin maddelerinin hücrelerde parçalanması) sonucu oluşan su, madensel tuzlar, karbondioksit gazı, amonyak, üre, ürik asit gibi zararlı ve atık maddelerin vücut dışına atılmasına boşaltım denir. Boşaltım olayını gerçekleştiren sisteme boşaltım sistemi denir. Boşaltım olayında, hücrelerde oluşan zararlı atık maddeler, vücuda dışarıdan alınarak kana karışan zararlı maddeler ve vücudun ihtiyacından fazla alınan yararlı maddeler dışarıya atılır.
İnsanlarda boşaltım sistemini oluşturan organlar; böbrekler, idrar (sidik) borusu (kanalı) (üreter), idrar (sidik) torbası (kesesi) ve üretradır.
İnsanlarda deri, akciğerler ve kalın bağırsak ta boşaltım yapan diğer organlardır. Ayrıca karaciğer de boşaltıma yardımcı organdır.
İnsanlarda boşaltım sistemi, solunum ve dolaşım sistemleri ile birlikte çalışır.
SORU :
1- Nefron nedir?
2- Diyaliz nedir?
3- Vücut, besin içeriklerini ne için kullanır? (Enerji üretimi, yapım, onarım ve düzenleyici olarak kullanır).
3- Besin içerikleri vücutta kullanıldıktan sonra ne olur? (Atık maddeler oluşur).

2- Boşaltım Sistemi Organları ve Görevleri :
İnsanlarda boşaltım sistemi; böbrekler, idrar (sidik) borusu (kanalı) (üreter) ve idrar (sidik) torbası (kesesi) ve üretradan oluşur.
a) Böbrekler :
Böbrekler, vücutta yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan su, üre, ürik asit ve madensel tuzlardan oluşan atık maddelerin kandan süzülerek idrar şeklinde vücut dışına atılmasını sağlar. Yani insanlarda boşaltım olayını gerçekleştiren organ böbreklerdir.
Böbrekler karın boşluğunun arkasında ve bel hizasında, bel omurlarının (omurganın) iki yanında biri sağda biri solda olmak üzere iki tane olan ve kuru fasulyeye benzeyen (10 cm uzunluğundaki) koyu kırmızı renkli organlardır. Böbreklerin çukur olan orta kısımları birbirine dönüktür. (Böbrekler, eller bele konduğunda, belin arkasında başparmakların geldiği yerlerde bulunur).
b) Üreter (İdrar (Sidik) Borusu (Kanalı)) :
Böbreğin havuzcuk kısmına bağlı olan ve havuzcukta toplanan idrarı, idrar torbasına (kesesine) taşıyan 22 – 25 cm uzunluğundaki borudur.
c) İdrar (Sidik) Torbası (Kesesi) (Mesane) :
Üreter (idrar borusu) ile böbreklerden gelen idrarın vücutta toplandığı yerdir. İdrar torbası kuvvetli kaslardan yapılmıştır ve gerektiğinde genişleyerek idrarı bir süre depolar. İdrar torbasında depolanan idrar, buraya bağlı olan idrar yolundan (üretradan) ile vücut dışına atılır.
3- Boşaltım Yapan Diğer Organlar :
İnsanlarda akciğerler, deri ve karaciğer boşaltım yapan diğer organlardır.
a) Akciğerler :
Hücrelerde solunum olayı sonucu oluşan karbondioksit gazını ve su buharını, soluk verme yoluyla vücut dışına atarak boşaltım yapar.
b) Deri :
Vücutta fazla olan su ve madensel tuzları terleme yoluyla vücut dışına atarak boşaltım yapar. Ayrıca terleme yoluyla (dışarı atılan su molekülleri, ısı moleküllerini taşır) vücudun ısı dengesi sağlanmış olur.
c) Karaciğer :
Hücrelerde solunum olayında bazı besinler (proteinler) parçalandığında amonyak denilen ve çok zehirli olan bir sıvı oluşur. Karaciğer, çok zehirli olan amonyağı, daha az zehirli olan üre ve ürik aside çevirerek boşaltıma yardımcı olur.
Karaciğer, yaşlanmış alyuvarlar hücrelerini parçalar ve oluşan atıklarını safra sıvısı ile bağırsaklara göndererek boşaltım yapar.
d) Kalın Bağırsak :
Kalın bağırsak, ince bağırsaktan kana geçemeyen besinler ile su, madensel tuzlar (mineraller), besin atıkları ile safra sıvısının bir süre depolanmasını ve sindirim sisteminin son bölümü olan anüse iletilip anüsten de dışkı yoluyla vücut dışına atılmasını sağlar.
NOT : 1- Atık maddeleri vücuttan uzaklaştıran organlar;
• Böbrekler
• Akciğerler
• Deri
• Kalın bağırsak
• Karaciğer (Boşaltım yapmaz).
4- İnsanda Boşaltım Olayının Gerçekleşmesi :
Hücrelerde yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan su, madensel tuzlar, karbondioksit gazı ve amonyak kana verilir ve toplardamarlar ile kalbe getirilir.
Kalbe gelen kirli kan önce akciğer atardamarı ile akciğerler gönderilir ve içindeki karbondioksit gazı solunum sisteminden soluk verme yoluyla vücut dışına atılır. Temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbe geri gelir. Kalbe gelen kan aort atardamarı ile vücuda pompalanır. Vücuda pompalanan kan, karaciğere gelir ve kandaki amonyak, üre ve ürik aside çevrilir. Kan daha sonra böbrek atardamarı ile böbreklere gelir. (Böbrek atardamarı, aorttan ayrılan damarlardan biridir.)
Böbreklere gelen kirli kandaki su, üre, ürik asit ve madensel tuzlar, kabuk bölgesindeki nefronlar tarafından süzülür. Süzülen ve temizlenen kan, böbrek toplardamarı ile böbreklerden uzaklaştırılır. (Böbreğe gelen kan oksijen yönünden, böbrek toplardamarı ile böbreklerden giden kan karbondioksit yönünden zengindir. Böbrek toplardamarı, alt ana toplardamara bağlanır).
Kabuk bölgesindeki nefronlar tarafından süzülen su, üre, ürik asit ve madensel tuzlardan oluşan süzüntü yani idrar, öz bölgesindeki idrar kanalcıklarından geçerek havuzcukta toplanır. Havuzcuktaki idrar, idrar borusu ile idrar torbasına taşınır ve idrar torbasından da idrar yoluyla vücut dışına atılır.
(Süzüntüdeki suyun büyük bir bölümü, glikoz ve diğer besin maddeleri öz bölgesindeki toplama kanalcıkları tarafından emilerek tekrar kana geçer. Bu olaya geri emilim denir. Böylece yararlı maddelerin vücut dışına atılması engellenmiş olur. Süzüntüdeki su ve besinler emildikten sonra havuzcukta kalan sıvıya idrar denir).

SORU : 1- Böbrek yetmezliği hastaların günlük yaşantısını nasıl etkiler?
2- Diyaliz cihazı, böbrek yetmezliği hastalarının tedavisinde nasıl kullanılır? (Böbreklerin görevini yerine getirir ve kandaki idrarı süzer).
3- Böbrek nakli, böbrek hastalarının hayatı açısından nasıl bir öneme sahiptir? (Böbrek yetmezliği hastalığının kesin tedavisi olduğu için diyaliz makinesine bağlanmaya ihtiyaç duymazlar).
4- Böbrek yetmezliği hastaları için teknolojik gelişmelere bağlı olarak başka hangi tedavi yöntemleri vardır?
5- Ülkemizde böbrek nakli ihtiyacı karşılanabiliyor mu?
6- Hastalara böbrek nakli nasıl yapılır?
7- Boşaltım sistemi ile ilgili hastalıklarda hangi teknolojik gelişmeler kullanılır?

5- Boşaltım Sisteminde (Böbreklerde) Görülen Hastalıklar :
Boşaltım sisteminde; böbrek iltihabı, böbrek taşı, böbrek yetmezliği, idrar torbası ve idrar yolu iltihabı, nefrit, üremi, albümin, sistit, şeker hastalığı ve yüksek tansiyona bağlı olan böbrek rahatsızlıkları görülür.
a) Böbrek İltihapları :
Böbreğin öz bölgesinde veya havuzcuğunda görülür. İdrar tutamama, bel ağrısı, halsizlik, üşüme, ateşlenme gibi belirtileri vardır.
b) Böbrek Taşları :
İdrardaki madensel tuzların (kalsiyum tuzları, D vitamini ve azotlu bileşiklerin), idrar kanalcıklarında veya havuzcukta veya idrar borusunda birikmesi ile oluşur. Erkeklerde daha fazla ortaya çıkar. Sancı ve idrarda kan görülmesi gibi belirtileri vardır. (Taş oluşumunun önlenmesi için günde yeterince su içilmeli, süt ve süt ürünlerinin aşırı tüketiminden uzak durulmalıdır.)
Böbrek taşlarının tedavi yöntemlerinden biri taş kırmadır. Bunun için yüksek enerjili (ultrasonik) ses dalgaları kullanılır ve ses dalgaları cilde ve böbreklere zarar vermeden taşları kırabilir. Kırılan taşlar idrarla dışarı atılır. Büyük ve kırılamayan taşlar ise ameliyatla alınabilir.
c) Böbrek Yetmezliği :
Böbreklerin tamamen veya kısmen (%80) görevini yerine getirememesi hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyan insanların kanındaki su, üre, ürik asit ve madensel tuzları temizlenmesi için DİYALİZ makinesine bağlanması veya böbrek naklini yapılması gerekir.
Diyaliz makinesi, idrarla atılamayan su, üre, ürik asit ve madensel tuzların kandan süzülerek kanın temizlenmesini sağlar. Bu yöntem, kalıcı tedavi sağlamaz. Kalıcı tedavi için böbrek naklinin yapılması gerekir.
Organ nakli, canlı bir kişinin bir böbreğini (sağlıklı bir kişi tek böbrekle de yaşayabilir ) ya da yeni ölmüş ama organları hala canlı birinin böbreğini alarak yapılabilir.
d) Nefrit :
Nefronların iltihaplanması hastalığıdır. Yüz, göz ve ayak bileklerinde şişme gibi belirtileri vardır. Bulaşıcı hastalıklar sonucu oluşur.
e) Üremi :
Böbrek yetmezliği sonucu idrarla atılması gereken zararlı ve atık maddelerin atılamayıp kanda (vücutta) birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalıktır.
f) Albümin :
Nefronların görevini yapamaması sonucu, proteinli maddelerin idrara geçmesidir.
g) Sistit :
Üreme organları veya kan yoluyla gelen mikropların, idrar yollarında oluşturduğu yanmadır.
SORU :
1- Boşaltım sisteminin sağlığının korunması için neler yapılmalıdır?
2- Hastalanıldığında niçin idrar tahlili istenir?
6- Boşaltım Sisteminin Sağlığı ve Korunması :
1- Yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. (Böbreklerin rahat çalışması için bol sıvıya ihtiyacı vardır. Alınan sıvı miktarı sıcak ve kuru havalarda arttırılmalıdır. Günlük en az 2 litre su alınmalıdır.)
2- İdrar uzun süre tutulmamalıdır. (Böbrek taşları oluşabilir).
3- Böbrekler ve idrar yolları soğuktan korunmalıdır. (Böbrek sağlığı için).
4- Aşırı acı ve baharatlı yiyecekler yenilmemelidir.
5- Düzenli banyo yapılmalıdır. (Derideki gözeneklerin açılması için).
6- İçilen su ve yenilen besinler temiz olmalıdır.
7- Böbrek iltihabı rahatsızlıklarında tedavi yarıda kesilmemeli ve ilaçlar zamanında alınmalıdır.
8- Diş çürükleri ve boğaz iltihabı hemen tedavi ettirilmelidir. (Çürük veya iltihaba yol açan mikroorganizmalar, kalıcı böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir.)
9- Kişisel temizliğe dikkat edilmelidir.
NOT :
1- Boşaltım sistemi, solunum ve dolaşım sistemleri ile birlikte çalışır.
2- İdrarda safra sıvısı olduğu için idrar sarı renklidir.
3- Kandan süzülen idrarda glikoz (şeker) varsa bu kişi şeker hastasıdır.
4- Bel soğukluğu ve AİDS, cinsel yolla veya kan yoluyla bulaşan bulaşıcı hastalıklardır ve bu hastalıklar böbreklerin çalışmasını engellerler.
5- Böbreklerin en küçük görev birimi nefronlardır. Nefronlar, süzme ve geri emilme yoluyla çalışırlar.
6-
• Her böbrekte yaklaşık 1 milyon tane nefron bulunur.
• Vücutta her 1 dakikada kanın 1 litresi böbreklerden geçer. Günde ortalama 500 litre kan böbrekler tarafından süzülür.
• Böbrekler her 10 – 20 dakikada bir vücuttaki kanın tamamının süzülmesini sağlar. Bu işlem günde 100 – 150 kez tekrarlanır.
• Böbreklerde süzülen kanın %98–99`u geri emilerek böbreklerden uzaklaştırılır.
• Günde ortalama 1,5 – 2 litre idrar oluşur. (Hayat boyu yaklaşık 45.000 litre).
• İdrar kesesi, yetişkin insanlarda 600–700 mlt kadar, çocuklarda ise 500 mlt kadar idrar tutabilir. Çocuklarda idrar kesesinin ¼ ü dolunca çocuk idrar yapma ihtiyacı duyar.
7- Kalın bağırsak, boşaltım sistemi organı değildir, sindirim sistemi organıdır.
8- Böbrek atardamarı → Oksijeni bol, taşıdığı kanda zehirli atıklar fazla.
Böbrek toplardamarı → Karbondioksiti bol, taşıdığı kan zararlı maddelerden arındırılmış.
9- İdrarın oluşması ve vücuttan atılması :
• Kan, böbrek atardamarları yoluyla böbreklere gelir ve nefronlarda süzülür.
• Kan içindeki yararlı maddeler, süzülme sırasında nefronlarda emilir (geri emilim) ve tekrar kana geçer.
• Süzülerek temizlenen bu kan, böbrek toplardamarı ile böbreklerden çıkar.
• Süzülmeden sonra kalan tuzun ve suyun fazlası ile üre idrarı oluşturur.
• Oluşan idrar, üreterde ve idrar kesesinde toplanır.
• İdrar üretra ile vücuttan dışarı atılır.
10- Boşaltım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalına nefroloji denir.
1- Ülkemizde böbrek nakli ihtiyacı karşılanabiliyor mu?
Ülkemizde yaklaşık 30 bin kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın üç günü diyaliz cihazına bağlı olarak “böbrek nakli olabilmek umuduyla` hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak bu hastaların yılda sadece 600`ü bu imkânı elde edebiliyor. Ülkemizde bugüne kadar toplam 4800 böbrek nakli yapılmıştır. Yeterli sayıda organ bağışı yapılmadığından böbrek nakli ihtiyacı karşılanamamaktadır.
2- Hastalar böbrek nakli nasıl yapılıyor?
Yaşayan bir insanın böbreklerinden birinin nakil ihtiyacı olan bir başkasına ameliyatla nakledilmesi şeklinde yapılır. Ayrıca beyin ölümü geçekleşmiş bağışçının böbreğinin alınarak ihtiyacı olan bir kişiye verilmesi yoluyla da gerçekleşir.